speakex

Max Payne 3

İlk Bakış: Max Payne 3


İyi ve kötü polisler, siren sesleri, üstü kapatılan cinayetler, yozlaşmış sistem, çekici ve tehlikeli kadınlar... Kısacası gerçek bir “film noir” atmosferi. Bunlar Max Payne denilince akla gelen ilk şeyler. Şimdi kısaca bu başarılı oyun serisinin gelişimine bakalım. İlk oyunda Max bizi karanlık bir dünyaya götürüyor ve New York’un bir diğer yüzünü, gecelerini görmemizi sağlıyordu. Bunu John Woo filmleri tadında başarılı aksiyon sahneleri, Max’in kendi ağzından dinlediğimiz çizgi roman şeklinde stilize edilmiş hikaye örgüsü ve meşhur “Bullet-time” anları ile bize sunuyordu. O dönemde revaçta olan ve birbirinin kopyası olan birçok TPS arasından bu kendine has özellikleri ve karanlık yapısı sayesinde sıyrılmış ve olumlu notlar alabilmişti. Gerçekten de bir solukta bitirebileceğiniz, tek eksik yanı ise oynanış süresinin kısalığı olan başarılı bir oyundu.

İkinci oyun çok fazla yenilik getirmiyordu. Yine de birinci oyuna sadık yapısı, derin senaryo ve kurgusuyla bir klasik olamasa da başarılı bir devam oyunuydu. İlk oyunun uzun olmaması sebebiyle tadı damağımızda kalmışken ikinci oyun bu açığı kapatmayı beceriyordu. Bir de filmi çıktı Max Payne’in. Çoğu bilgisayar oyununun beyaz perdeye uyarlanmasında olduğu gibi, 2008 yapımı bu film de kesinlikle başarısızdı. Oyunun atmosferi ve renkleri iyi aktarılmış fakat senaryosuna sadık kalınmamış ve ortaya vasat kurgulanmış klişe bir hikaye çıkmıştı (Filmin tek iyi yanı kesinlikle Mila Kunis’ti.)



Ve şimdi, kısa bir süre sonra Max tekrardan karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. Yalnız bu sefer işler biraz farklı... Birinci olarak, Max Payne’i artık ilk iki oyunu üretmiş olan başarılı oyun geliştiricisi Remedy Entertainment yapmıyor. Genelde serilerin el değiştirmesi bir risktir çünkü oyunun ruhunu yansıtmak neredeyse imkansızdır ve çoğu zaman bu değişimler hayranlar açısından hayal kırıklığıyla sonuçlanır (bkz. Fallout serisi). Yalnız bu sefer Remedy Max’i kesinlikle emin ellere bırakmış. Yeni Max Payne, suç dünyasının sanal ortamdaki kralı denilebilecek kişilerin yani Rockstar Games’in elinde. Rockstar Games’in neredeyse hit olmamış oyun çıkarmadığını, son zamanlardaki müthiş performanslarını ve özellikle oyunlarında suç dünyasına odaklandıklarını göze önünde bulundurursak, bunun olabilecek en iyi seçenek olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Bu büyük değişiklik oyunun her tarafında kendini belli ediyor. Oyunda gözümüze ilk çarpan farklılık ise güneş. Evet, oyunda artık güneşi görebiliyoruz çünkü oyun eskisi gibi New York’taki kuytu mekanların ve dar sokakların aksine bol renkli Sao Paulo şehri ve onun açıklıklarında geçiyor. Yani oyunun renkleri eskisi gibi siyah ve beyaz tonlarında değil, aksine olabildiğince sarı ve aydınlık. Burada Rockstar’ın her zamanki gibi cesur davrandığını görebiliyoruz; aynı şeyleri sunmak yerine kendi yorumlarını getiriyorlar. Tanıtım videosunda önceki oyunlardaki müziklerin kullanılması ve yine Max’in sesini duymamız ise görüntüde olmasa da özünde işin köklerine sadık kaldıklarının bir göstergesi. Bu arada önemli bir notu eklemek gerekir; Max Payne yine ilk iki oyundaki gibi James McCaffrey tarafından canlandırılıyor. Model olarak aynı kişi kullanılıyor olsa da Rockstar Games Max’i de kendilerince yorumlamış ve onu kendi oyunlarında görmeye alışık olduğumuz tiplemelere benzetmiş. Max artık eskisi gibi pardösülü, düzgün giyimli bir kara film dedektifi değil. Aksine iri, sakallı, traşlı kafalı ve hırçın bir görüntüye sahip bir aksiyon oyuncusu (Ara ara Max’in değişimden önceki halini de oynayabiliyoruz). Bu yeni ve sert imaj bir nevi oyunun farklılığın ve sertliğinin bir sembolü.

Kaynak:  http://www.level.com.tr/index.php/ilkbakis/52-ilkbakis/8925-max-payne-3  
Yorum yazmak için buraya tıklayın.




Bugünkü ziyaretçi sayısı: 24 - Bugünkü tıklanma sayısı: 96

Sitemizde toplam 87 yazı bulunmaktadır. Günlük ortalama 4,5 konu paylaşılmaktadır.


Bir kere tıklayın :)
EPfarki.comFree Automatic Backlinks

» Giriş

» Kategoriler

» En son eklenen konular

» Özel Kategoriler

» Reklamlar

» Link Takas

» Sosyal medya

Tasarım: Tugay Tekeci
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol